Sayfalar

5 Ağustos 2011 Cuma

Bask Bölgesi'nden Bilbao ve İzmir'den Karşıyaka'nın arasındaki ilginç dostluk hikayesi


İspanya'daki Bask bölgesinin takımı Athletic Bilbao'nun aylık dergisi 'Athletic Club'ın aralık sayısında 'Türkiye'de Bask bayrakları' başlığıyla Karşıyaka'yla ilgili üç sayfalık bir habere yer verildi. Nedeni ise Bilbao kulübünün Bask diyarı dışında, diyasporadaki tek temsilcisinin Karşıyaka olması!
Sekiz yıl önce sıkı bir Karşıyaka taraftarı Volkan Derya Özsökmen, çalışmak için Bilbao kentine gidiyor ve Athletic Bilbao maçlarını takip ederken San Mames Stadı'nın tribünlerinde gözüne çarpan kırmızı-yeşil-beyaz renklerdeki Bask özerk bölgesinin bayrağı 'ikurrina'yı görünce bu bayrağı izmir'e, Kaf Kaf tribünlerine taşıyor. Karşıyaka'nın Türk futbolundaki önemi dergide şu cümlelerle belirtiliyor: "Bilbao'dan 3 bin 500 kilometre uzakta, Ege Denizi'nin kıyısındaki izmir'in takımı. 1912'de kuruldu ve ülkenin en köklü beşinci futbol takımı unvanına sahip. Şampiyonluğa erişemedi fakat daima Türk futbolunun en büyük takımlarından biri oldu. 


Karşıyaka gibi geçmişi arıyor
1980'de ezeli rakipleri Göztepe'yle oynadıkları karşılaşmayı izleyen 80 bin kişi, bir ikinci lig maçını izleyen en kalabalık seyirci grubu olarak futbol tarihine geçti. Litvanyalı kaleci Stauce ve Yusuf Fofana gibi oyuncuları kadrolarında barındırdılar. Şimdi, yedi yıl önce veda ettikleri birinci lige geri dönmek için mücadele ediyorlar ve geri döndükleri gün Karşıyaka caddelerinde Bask bayraklarıyla şampiyonluk turu atacaklar."
Haberde, Karşıyaka bayrağındaki kırmızının Yunan işgaline karşı Türklüğü, yeşilin ise islamı temsil ettiği belirtiliyor. Aynı renkleri taşıyan Bask bayrağında ise kırmızı fon Bask halkını, yeşil şerit çarmıha gerilmiş Aziz Andres'i, ortadaki beyaz bant ise Katolikliği simgeliyor. 1898'de kurulan ve ispanya birinci liginde Barcelona ve Madrid'le birlikte küme düşmeyen üç takımdan biri olan Athletic şu sıralar tıpkı 'kardeşi' Kaf Kaf gibi parlak günlere dönmek için çabalıyor. Sadece Bask kökenli oyuncularla sahaya çıkma geleneğini koruyarak mabedi 'La Catedral'i yeniden şenlendirmek istiyor.




Bilbao'da yaşayan Volkan Derya Özsekmen ile de Bask bölgesi'nin en en önemli sitesi  bir röportaj yaptı geçtiğimiz aylarda bunuda sizlere sunuyoruz. Ek bir not: Kendisi son aldığımız duyumlara göre Karşıyaka Spor Kulübü'nün yeni yönetim kuruluna da girmiş.

http://www.eitb.com/videos/deportes/baloncesto/detalle/619073/cual-es-union-club-turco-ksk-pais-vasco/











 


26 Haziran 2011 Pazar

Federico Garcia Lorca'nın kurşuna dizilerek öldürülüşü'nün ardındaki sır perdesi aralanıyor

İspanya İç Savaşı'nda faşistlerce öldürülen ve mezarı şimdiye kadar bulunamayan, faşistlerin de infazını inkar ettikleri büyük İspanyol şairi Federico Garcia Lorca'nın ölmeden önceki saatleriyle ilgili ayrıntılar ortaya çıkıyor.
İspanya'nın güneyindeki Granada şehrinde yerel bir tarihçi, İspanya İç Savaşı yıllarında faşistlerce kurşuna dizilerek öldürülen büyük İspanyol şair ve yazar Federica Garcia Lorca'nın son saatlerinin gizemini ortadan kaldırmaya aday önemli bulgular elde etti.
Şirrlerinin yanı sıra tiyatro oyunlarıyla da tanınan, Kanlı Düğün, Yerma ve Bernarda Alba'nın Evi üçlemesinin yazarı Garcia Lorca, Ağustos 1936'da Granada'da faşist birliklerce kurşuna dizilerek öldürülmüştü.
Tarihçi Miguel Caballero Perez, Garcia Lorca'nın son 13 saatinde neler yaşandığını bulabilmek için 3 senesini polis ve ordu arşivlerinde geçirdi. Caballero Perez, Lorca'yı vuran ölüm timinde yer alan polis ve gönüllüleri teşhis ettiğini ve Lorca'nın mezarının yerini tespit ettiğini söyledi.
Artık sözlü aktarımlar yerine arşivlere inmek gerektiğine karar verdiğini, çünkü herkesin bir şeyler uydurduğunu ve kafa karışıklığının da bu nedenle başladığını düşündüğünü söyleyen Perez, araştırmalarının sonuçlarını "Garcia Lorca'nın Son 13 Saati" isimli bir kitap olarak yayınladı.
Perez, çalışmalarında 1960'lı yıllarda gazeteci Eduardo Molina Fajardo'nun konuyla ilgili söylediklerini doğrulamayı hedeflediğini, ve arşivlerin büyük oranda bu gazeteciyi doğruladığını belirtti. Molina Fajardo, faşist bir gazeteciydi ve dönemin faşist yöneticilerinden birçoğuyla samimi muhabbetler kurma olanağına sahipti.
Perez, Molina Fajardo'nun Lorca'nın mezarının yerine dair verdiği yerin doğru olduğuna inanıyor. Söz konusu yer, Viznar ve Alfacar köyleri arasındaki bir çiftlik yakınında boş bir arazide su aramak için kazılmış bir hendek.
Söz konusu yer, 1971 yılında tarihçi Ian Gibson'un Lorca'nın mezarının yeri olarak tespit ettiği noktaya yarım kilometre uzaklıkta. Gibson'ın tespit ettiği nokta 2009 yılında faşizm dönemine ait suçlar hakkında tekrar dava açılması amacını güden bir savcı tarafından kazdırılmış, fakat kemik bulunamamıştı. Perez'in kitabı, yeni bir sürecin başlangıcı olabilir.
1936 yazında Lorca'yı kurşuna dizen ölüm timi, aynı dönemde yüzlerce solcuyu, devrimciyi infaz etmişti. Bu pis iş karşılığında 500 peseta ödül alıyorlardı. Aralarında gönüllüler olmasına rağmen, bazı polis görevlileri de vardı. Bunlara katilden ziyade infazcı demeyi tercih ettiğini belirten Caballero Perez, Lorca'yı öldürenlerin çoğunun Lorca'yı tanımadığını söyledi.
Öte yandan, Caballero Perez'in iddiasına göre Lorca'nın ölümünde kentteki güçlü aileler arasındaki çatışmanın da payı olabilir. Sağcı Roldan ailesi, Lorca'nın babasının siyasi rakibiydi ve Franco birliklerinin Lorca'yı tutuklaması için baskı kurdu. Hatta infaz ekibinde de Roldan ailesinden bir kişi vardı.


31 Mayıs 2011 Salı

Ünlü İspanyol oyun yazarı Juan Mayorga Ankara ve İstanbul'a geliyor


İspanya'nın ünlü oyun yazarı Juan Mayorga “Ve Diğer Şeyler Topluluğu” tarafından düzenlenen, Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi kapsamında, 4 – 5 Haziran 2011 tarihlerinde İstanbul ve Ankara’ya geliyor.

İstanbul Cervantes Enstitüsü ve Ankara İspanyol Büyükelçiliği’nin destekleriyle gerçekleşen proje kapsamında İstanbul ve Ankara’ya gelecek olan Juan Mayorga’nın Fareli Köyün Kavalcısı masalından esinlenerek yazdığı Hamelin adlı oyun, burjuva bir adamın yoksul bir ailenin güvenini kazandıktan sonra çocuklarına gerçekleştirdiği cinsel tacizi konu alıyor.

2006 yılında İspanya'nın en iyi oyunu ödülünü kazanan Hamelin, Mark Levitas tarafından okuma tiyatrosu olarak yönetiliyor. Oyun okumasında Metin Belgin, Mehmet Ali Nuroğlu, Serhat Kılıç, Funda Şirinkal, Funda Eryiğit gibi sinema ve televizyondan tanınan oyunculara Somer Karvan, Ayşe Burcu Eren, Onur Demircan, Nazlı Bulum, Ulaş Akşit, Mert Özekici gibi oyuncular eşlik ediyor.

2006, 2008 ve 2009 yıllarında İspanya'nın en iyi yazarı seçilen Juan Mayorga’nın oyunları yirmiden fazla dile çevrilmiş ve dünyanın çeşitli ülkelerinde sahnelenmiştir.

Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi Nedir?

2001 yılında, oyun yazarı, yönetmen ve oyuncu Yeşim ÖZSOY GÜLAN’ın kurduğu çağdaş tiyatro topluluğu “Ve Diğer Şeyler Topluluğu” tarafından yürütülen “Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi 2006dan beri çağdaş oyun yazımı ve çağdaş oyun yazarlığı konusuna dikkat çekiyor.

Bu yıl beşinci yılını tamamlayan “Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi kapsamında bugüne dek çağdaş tiyatronun farklı alanlarından isimlerle söyleşiler ve yeni yazarların oyun okumaları gibi çeşitli etkinlikler düzenlendi.

Oyun yazarlarının okumalarının yanı sıra yazarlık ve çeviri atölyelerinin de yer aldığı proje dahilinde birçok ülkeden (Romanya, Yunanistan, İspanya, İran, Portekiz, Rusya) çağdaş yazarlar davet edildi ve tüm oyun yazarlarının oyunları kendi orijinal dillerinden Türkçe’ye çevrilerek seyirciye tanıtıldı.

2010 yılının haziran ayında beş yıllık süreç “Yeni Metin Yeni Tiyatro 09” adlı bir kitapta toplandı. Özellikle 2010-2011 tiyatro sezonu Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesinin beş yıl önce oluşturduğu birikiminin sonuçlarının alınmaya başladığı bir sezonu oldu.

Gianina Carbunariu’nun oyunu “Kebap” Carles Battle’nin yazdığı “Baştan Çıkarma” ve Mikhael Dumenkov’un “Leş” isimli oyunu İstanbul sahnelerindeki yerlerini aldılar. Bunun yanı sıra üniversite toplulukları ve amatör gruplar da proje bünyesinde çevrilen oyunları sahneledi.