Sayfalar

26 Haziran 2011 Pazar

Federico Garcia Lorca'nın kurşuna dizilerek öldürülüşü'nün ardındaki sır perdesi aralanıyor

İspanya İç Savaşı'nda faşistlerce öldürülen ve mezarı şimdiye kadar bulunamayan, faşistlerin de infazını inkar ettikleri büyük İspanyol şairi Federico Garcia Lorca'nın ölmeden önceki saatleriyle ilgili ayrıntılar ortaya çıkıyor.
İspanya'nın güneyindeki Granada şehrinde yerel bir tarihçi, İspanya İç Savaşı yıllarında faşistlerce kurşuna dizilerek öldürülen büyük İspanyol şair ve yazar Federica Garcia Lorca'nın son saatlerinin gizemini ortadan kaldırmaya aday önemli bulgular elde etti.
Şirrlerinin yanı sıra tiyatro oyunlarıyla da tanınan, Kanlı Düğün, Yerma ve Bernarda Alba'nın Evi üçlemesinin yazarı Garcia Lorca, Ağustos 1936'da Granada'da faşist birliklerce kurşuna dizilerek öldürülmüştü.
Tarihçi Miguel Caballero Perez, Garcia Lorca'nın son 13 saatinde neler yaşandığını bulabilmek için 3 senesini polis ve ordu arşivlerinde geçirdi. Caballero Perez, Lorca'yı vuran ölüm timinde yer alan polis ve gönüllüleri teşhis ettiğini ve Lorca'nın mezarının yerini tespit ettiğini söyledi.
Artık sözlü aktarımlar yerine arşivlere inmek gerektiğine karar verdiğini, çünkü herkesin bir şeyler uydurduğunu ve kafa karışıklığının da bu nedenle başladığını düşündüğünü söyleyen Perez, araştırmalarının sonuçlarını "Garcia Lorca'nın Son 13 Saati" isimli bir kitap olarak yayınladı.
Perez, çalışmalarında 1960'lı yıllarda gazeteci Eduardo Molina Fajardo'nun konuyla ilgili söylediklerini doğrulamayı hedeflediğini, ve arşivlerin büyük oranda bu gazeteciyi doğruladığını belirtti. Molina Fajardo, faşist bir gazeteciydi ve dönemin faşist yöneticilerinden birçoğuyla samimi muhabbetler kurma olanağına sahipti.
Perez, Molina Fajardo'nun Lorca'nın mezarının yerine dair verdiği yerin doğru olduğuna inanıyor. Söz konusu yer, Viznar ve Alfacar köyleri arasındaki bir çiftlik yakınında boş bir arazide su aramak için kazılmış bir hendek.
Söz konusu yer, 1971 yılında tarihçi Ian Gibson'un Lorca'nın mezarının yeri olarak tespit ettiği noktaya yarım kilometre uzaklıkta. Gibson'ın tespit ettiği nokta 2009 yılında faşizm dönemine ait suçlar hakkında tekrar dava açılması amacını güden bir savcı tarafından kazdırılmış, fakat kemik bulunamamıştı. Perez'in kitabı, yeni bir sürecin başlangıcı olabilir.
1936 yazında Lorca'yı kurşuna dizen ölüm timi, aynı dönemde yüzlerce solcuyu, devrimciyi infaz etmişti. Bu pis iş karşılığında 500 peseta ödül alıyorlardı. Aralarında gönüllüler olmasına rağmen, bazı polis görevlileri de vardı. Bunlara katilden ziyade infazcı demeyi tercih ettiğini belirten Caballero Perez, Lorca'yı öldürenlerin çoğunun Lorca'yı tanımadığını söyledi.
Öte yandan, Caballero Perez'in iddiasına göre Lorca'nın ölümünde kentteki güçlü aileler arasındaki çatışmanın da payı olabilir. Sağcı Roldan ailesi, Lorca'nın babasının siyasi rakibiydi ve Franco birliklerinin Lorca'yı tutuklaması için baskı kurdu. Hatta infaz ekibinde de Roldan ailesinden bir kişi vardı.